Etkili Bir Lider Olmak

 



Bu yazı ilginizi çekti ve şuan bu sayfadaysanız emin olun etkili bir lider değilseniz de olmak için emin adımlarla ilerliyorsunuz…

Şöyle bir düşünelim, “Etkili Lider” nasıl olur?

Bir lider ekip arkadaşlarını nasıl heyecanlandırır ve güçlü yönlerini açığa çıkarır?



Ö
ncelikle şunu bilmelisiniz, etkili liderler liderliğin mayasının “duygular” olduğunu bilir, ekibini teşvik eder duygularını yönetmelerine yardımcı olur. Uzun yıllar yapılan araştırmalar ve sosyo-psikolojik çalışmalar insanların sayısal argümanlarla değil de duygusal argümanlarla ikna edilebildiğini ortaya koymuştur. Tabi ki sayısal argümanların işlevini hiçe saymak olmaz ancak duygusal argümanlardan sonrasında sayısal argümanlar destekleyici ve pekiştirici görev üstlenebilir diyebiliriz.

Etkili liderler ekip üyelerine sorumluluk verir, onlara işin ve ekibin parçası olarak hissettirir, ekibinin kapasitesini zorlar (iyi anlamda), ekibine ilham ve heyecan verir, ekibin ve sürecin parçası olur, “ben her şeyi bilirim!” değil “beraber öğreniyoruz” mantığı ile yönetir. Peki ya diğerleri? Diğerleri yaşanan sorunlarda suçu ekibine atar, övgüleri kendine saklar, ekip arkadaşlarını hor görür ve olumsuz yaklaşımlar sergiler, ekip üyelerini birer birey olarak değil de kaynak ve çalışan olarak görür, bir çok konuda dar görüşlü ve bencil olurlar. Bunlar aslında hepimizin bildiği, iyi veya kötü lider olarak kafamızda canlandırdığımız kişilerden çıkarımda bulunduğumuz özellikler.

Örgütsel Davranış, Psikoloji ve Bilişsel Bilim alanlarında araştırmalar yapan Prof. Dr. Richard Boyatzis ve ekibinin 1970’ten beri 94 ülkede STK, kamu ve özel sektörde etkili liderler ile sıradan ve kötü liderler arasındaki farklar üzerine yaptığı araştırmalar gösteriyor ki liderlik pozisyonundaki insanların yaklaşık %50’si hiç kimsenin bakış açısına artı bir değer katmıyor, %20 ila %30’luk kesim bir kişiye artı değer katıyor. Burada yüzümüze tokat gibi çarpan gerçek ortaya çıkıyor, bu tür yöneticileri yöneticilik pozisyonundan alsanız, organizasyon (kurum) daha düzgün işleyecek.

Liderlikte mesele lider değil ilişkileridir. Ekibiniz ve sizi takip eden bir kitle olmazsa lider olamazsınız. Bu yüzden önceliğinizi ve odağınızı kendinizden çok etkileşime ve iletişime yönlendirmelisiniz. Çünkü esas konu lider ile etrafındakiler arasında olup bitenlerdir. Prof. Dr. Richard Boyatzisın 2002 yılında yayınladığı “Primal Leadership” kitabında sıradışı liderlerden ses getiren lider olarak bahsediyor. Şöyle ki ses getiren liderler ekibi ile ahenk dolu bir ezgi tutturmuşlardır. Bu, bir liderin hedefleri, vizyonu ve stratejileri belirleyen kişi olduğu ve ekip içinde altında çalışan herkesi kendi bakış açısına göre hizaya soktuğu, geleneksel tepeden alta liderlik modelinden çok farklı bir şeydir. Buradaki “hiza” hep beraber uyum içinde çalışmak olmalıdır. Aksi halde işe yaramaz. İşe yaramadığının en büyük göstergesi askeri sistemlerdir, ordudur. Tarihe baktığınızda olağanüstü askeri liderler(örneğin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK), komuta kontrol sistemini kullanmıyorlar. Kendi sözlerini kullanıyorlar, rica ediyorlar, önderlik ediyorlar ve ilham veriyorlar. Böylelikle çevresindekiler, ekibi, askerleri ile kimsenin hayal dahi edemeyeceği başarılara imza atıyorlar.

Ekibini dinleyen, anlamaya çalışan, onlarla beraber yürüyen, kimi zaman öğreten ama en çok öğrenen, emir komuta zinciri oluşturup hükmetmeye çalışmayan, duygusal liderlik yapan liderler “Etkili Lider” tanımına uyuyor.

KAYNAKLAR

1- https://hbr.org/2001/12/primal-leadership-the-hidden-driver-of-great-performance

2- Primal Leadership — Richard BOYATZİS, Daniel GOLEMAN

3- Annie McKee Discusses Toxic Bosses — https://www.youtube.com/watch?v=XNKJD5cuig4


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Pages

/* -------------- Chatbox Whatsapp-------------- */
Fuat AYDIN WhatsApp ile mesaj gönder
Merhaba ben Fuat. Size nasıl yardımcı olabilirim? ...
Mesajlaşmaya başla...
/* -------------- Chatbox Whatsapp-------------- */